NFT’ler Kaybolabilir Mi?

Aşağıda görülen NFT’ler, Tron Dogs olarak adlandırılan bir seridir. NFT ile az da olsa ilgilenen birçok kişi, bu tarz eserlere aşinadır. Aşağıda görülen NFT koleksiyonu ise artık mevcut değil. Çünkü yazılım ekibi projeyi geliştirmeyi durdurdu. Sadece Tron Dogs değil bunun dışında NiftyMoji eserleri de yine yazılımcıları nedeniyle artık ulaşılamayan NFT’ler arasındadırlar.

Peki blockchain ağı gibi üst düzey güvenliğe sahip bir teknoloji üzerinde oluşturulan ve değiştirilemez özellikleriyle dijital varlıklarla özdeşleştirilen NFT’ler, nasıl oluyor da ulaşılamaz hale gelebiliyorlar? Bu yazımızda, NFT’lerin çalışma prensipleriyle ilgili biraz daha ayrıntılı bilgilerle, NFT’lerin nasıl güvenli şekilde saklanabileceği ile ilgili açıklamaları bulacaksınız.

NFT’lerin kaybolması, blockchain ağının(genellikle Ethereum) hacklenmesi veya zaman zaman ulaşılamaz olmasından kaynaklı değildir. NFT’ler bilindiği gibi birer token yani kriptoparadır. Bitcoin, Ethereum veya diğer altcoinler gibi blockchain ağları üzerinde işlem görürler. Peki nasıl oluyor da BTC, ETH kriptoparaları herhangi bir eserle eşleştirilemiyorken NFT’ler eşleştirilebiliyor?

Bu sorunun cevabı, NFT’lerin ERC-721 veya ERC-1155 standartları ile bağlı oldukları akıllı kontratlarda gizlidir. Akıllı kontratlar üzerinde NFT’lerle ilgili token bilgileri bulunur ve bilindiği gibi bu özellikler daha sonra değiştirilemez. Ancak blockchain ağlarındaki blokların belirli bir kapasitesi vardır. NFT’nin eşleştirilmek istendiği dijital eserin, blockchain ağında depolanması ise ciddi maliyetlere yol açabilir.

Örneğin, Beeple’nin $69 milyona satılan ‘ilk 5.000 gün’ eseri 300 MB boyutundadır. Bu eser, Ethereum ağında depolanmak istenirse, yaklaşık $5 milyon tutarında bir maliyete sebep olacaktır. Eserin yaratıldığı esnada $69 milyona satılacağı bilinemeyeceği için kimse böyle bir maliyetin altına girmek istemez. Bu nedenle, NFT’lerin eşleştirildiği eserler, genellikle blockchain ağının dışında bulunur.

Eserin blockchain ağı dışında bulunması, güvenlik seviyesini düşürür. Opensea, Rarible gibi marketlerde satılan NFT’ler genellikle URL adresine bağlı, merkezi yapılar üzerinde varlık göstermektedirler. NFT’leri bulunduran merkezi yapıların hizmet vermeyi durdurması halinde token, blockchain üzerinde olduğu için güvenli bir şekilde cüzdanınızda bulunacaktır ancak NFT’nin temsil ettiği esere artık ulaşamayabilirsiniz. Herhangi bir eseri temsil etmeyen NFT’nin ise değersiz hale gelmesi muhtemeldir. Yazının en başındaki Tron Dogs örneğinde bu senaryo gerçekleşti Bu nedenle NFT’lerin temsil ettiği eserlerin de merkeziyetsiz yapılarda güvenli bir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir.

URL ve IPFS Sistemi

Web tarayıcıların arama bölümünde veya bilgisayarınızda herhangi bir dosyanın adres çubuğunda aşağıdaki örneğe benzer URL adresleriyle karşılaşılır.

  • /Users/Alice/Documents/term_paper.doc

URL adresleri, lokasyon temelli adres yöntemleridir. Ancak bu adreslerin değiştirilebilir olmaları nedeniyle NFT’lerin URL adresleri üzerinde saklanmaları güvenli değildir. Sitenin hizmet vermeyi durdurması veya dijital eserin site içerisinde yer değiştirmesi sonucunda URL adresi değişeceği veya ulaşılamaz hale geleceği için NFT’nin eşleştiği eser kaybolabilir.

IPFS sistemi ise merkeziyetsiz bir veri depolama sistemidir. URL sisteminden farkı ise lokasyon bazlı değil içerik bazlı adres bilgisi sağlamasıdır.
IPFS ve URL’nin farklılıklarını, basit bir kütüphane örneği üzerinden öğrenelim:
Kütüphaneye belirli bir kitabı aramak için giden kişi, kitabın yerini 2 şekilde bulabilir.

  1. Lokasyon(URL)
    Kitap, kat, bölüm, raf bilgileri verilerek bulunabilir. Ancak kitabın yeri, başka biri tarafından değiştirildiğinde kitabın bulunması oldukça zorlaşacaktır.
  2. İçerik(IPFS)
    Kitabın hangi alan ile ilgili olduğu ve alfabetik sıralaması ile aranması halinde kitabın yeri değişmiş olsa bile kategorisi aynı olacağı için bulunabilir olacaktır.

IPFS sisteminde her bir içerik(görsel, gif, müzik dosyası vs.) kendine ait hash kodlarına sahiptir. Hash kodu ile damgalanan içerikler, eşsiz hale gelir. Yani dijital eser, bir nevi kimlik kazanmış olur. (Hash kodları, blockchain ağında blokların damgalanması için de kullanılır. Bu sayede Bitcoin gibi kriptoparaların sahtesi yapılamaz.) İçeriklerin kimliklendirilmesi ile NFT’nin temsil ettiği eser korunarak tokenin değeri de güvence altına alınır.

Örneğin Beeple’nin $69 milyonluk eserinin hash kodu aşağıdadır: QmXkxpwAHCtDXbbZHUwqtFucG1RMS6T87vi1CdvadfL7qA

Aynı eserin IPFS adresi:

ipfs://ipfs/QmPAg1mjxcEQPPtqsLoEcauVedaeMH81WXDPvPx3VC5zUz

IPFS, merkeziyetsiz bir ağdır ve ağ üzerindeki sayısız node içeriklerin depolanmasını sağlar. Bu sayede içeriklere erişimin engellenmesi ve sansürlenmesi de engellenmiş olur.

Örneğin, Vikipedi’ye erişim, URL adresi üzerinden engellenebilir. Vikipedi üzerindeki bir URL adresi:

Vikipedi linkinin içerikleri, IPFS üzerinde bir veya birden fazla node üzerinde tutulabilir. Vikipedi adresinin engellenmek istenmesi halinde her bir node üzerindeki binlerce Vikipedi içeriğinin tek tek engellenmesi gerekeceği için IPFS sistemi sansüre karşı dayanıklıdır.

İçerik Pinlemek

NFT’nin yaratılma aşaması veya satın alımı sonrasında temsil edilen dijital eserin IPFS üzerinde depolanması da güvenlik için yeterli olmayabilir. Çünkü eseri depolamak için kendi işlemcinizi node olarak kullanabilir veya başka bir node üzerindeki alanı kiralayarak eserinizin depolanmasını sağlayabilirsiniz. Ancak node ile ağ arasındaki bağlantı kesildiği anda eserinize ulaşmanız mümkün olmayabilir. Bu nedenle, eserin öncelikle IPFS ağına yüklenmesi, ardından da pinlenerek kalıcı hale getirilmesi önemlidir. Pinleme işlemi, eserin doğrudan bilgisayarınız üzerinde depolanmasını veya ağ üzerinde kalıcı şekilde depolanmasını sağlayarak silinmesini önler ve sürekli olarak ulaşılabilir hale getirir.

Sonuç olarak NFT’ler token olarak güvenlidir. Size ait bir blockchain cüzdanında bulundurduğunuz sürece tokenin tüm kontrolü, sizin elinizdedir. Ancak yukarıda bahsedildiği gibi NFT’lerin içeriklerinin blockchain dışı sistemlerle korunması, değeri tamamen temsil ettiği esere bağlı olan NFT’ler için olmazsa olmazdır. Bu yazının konusu olan içeriklerin nerede depolanacağı problemi, aynı zamanda kim tarafından depolanacağı ile ilgili tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Yaygın görüş, NFT’nin satılmasının ardından NFT ile ilgili tüm süreçten artık yaratıcının değil, satın alanın sorumlu olması yönündedir. Bu görüşün temeli, gerçek hayattaki eser satışlarına dayandırılmaktadır. Bir resmi satın alan kişi, resmin tüm bakımını yapmak zorundadır. Aksi halde eser zarar görerek değersiz hale gelir. Bu nedenle, NFT’ler için de yaratıcının, satış sonrasında sorumluluğunun bitmesi gerektiği savunulmaktadır.

İlerleyen tarihlerde, satışa sunulan NFT’ler için yeni bir parametre eklenerek, yaratıcının satış sonrasında eserden ne kadar süre sorumlu olduğunun belirtilmesi planlanmaktadır. Aksi durumda çalışmayan bir URL linkine bağlı NFT’lere sahip olan kişi sayısında önümüzdeki yıllarda artış görülebilir.

NFT yaratma veya alım-satımı ile ilgilenen kişilerin IPFS veya benzeri depolama yöntemleri ile dijital eserleri yedeklemeleri, NFT yatırımlarının boşa gitmemesi için tavsiye edilir. Aşağıdaki linkler gerek yaratım aşamasında gerekse de satın alım sonrasında eserlerin nasıl depolanacağı ile ilgili örnek açıklamalar içermektedir.

(Aşağıdaki linkler, IPFS ve benzeri sistemlerin kullanımını detaylı açıklamak içindir. BV Crypto, bu linklerde tavsiye edilen platformların kullanılmasını teşvik etmez. Okuyucunun hangi depolama platformunu tercih edeceği, tamamen kendi sorumluluğundadır.)

NFT’lerin içeriğinin güvenli olup olmadığı bu siteden sorgulanabilir

Hazırlayan: Berkay Aybey

Burada ifade edilen görüş ve yorumlar BV Crypto’ya aittir. BV Crypto, bu yazı temel alınarak yapılacak herhangi bir finansal işlemden sorumlu tutulamaz. Her yatırım ve ticaret hamlesi risk içerir. Karar verirken kendi araştırmanızı kendiniz yapmalısınız.