Çinli Madencilerin Olası Destinasyonları

Bitcoin madenciliğinin yarısından fazlasının Çin’de kümelendiğinin tahmin edildiği günümüzde, Çin’in, 21 Mayıs tarihinde doğrudan hükümet kararıyla kriptopara madenciliğine yasak getirmesiyle birlikte, madencilik sektöründeki dengelerin ciddi anlamda değişeceği öngörülebilir. Alınan bu yeni kararlara karşı akla gelen ilk aksiyonlardan biri de madencilerin taşınması gibi görülmektedir. Bu yazımızda, Çinli madencilerin operasyonlarını taşıyabileceği olası lokasyonlar ve bu süreçte gerçekleştirilen Kuzey ve Güney Amerika Bölgeleri’ndeki yeni Bitcoin madencilik yatırımlarını ele aldık.

Öncelikle Çin’deki durumu özetleyelim: Madenciliğin yenilenebilir enerjiyle yapıldığı Sichuan gibi bölgelerdeki tesisler, eylül ayına kadar çalışma izni alsalar da yenilenebilir enerji kullanmayan madencilerin, operasyonlarını yavaş yavaş durdurduğu ve taşınma süreçlerine başladıkları gözlenmektedir. Örneğin, 9 Haziran tarihinde Xinjiang bölgesindeki Changji vilayetinin hükümeti, Bitcoin madencileri için önemli bir merkez olan Zhundong Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Parkı’ndaki madencilik faaliyetlerinin derhal durdurulması için yetkilileri bilgilendirdiğini açıkladı. Park, 15.500 kilometrekarelik alanda kömür bazlı enerjiyle çalışan birçok madencilik şirketine ev sahipliği yapmaktaydı. Benzer bir kapatma hamlesi, yine aynı tarihte Qinghai bölgesinin ilçe yönetiminden geldi. Madencilerin operasyonlarını durdurmasıyla birlikte aşağıda görüldüğü üzere Bitcoin ağındaki hash-rate oranı düşüşe geçmiştir. Hash-rate, ağdaki işlemci gücünü gösterdiği için aktif madencilik yapan cihaz sayısıyla doğrudan ilişkilidir.

En son Nisan 2020’de güncellenen aşağıdaki Cambridge analizine göre dünyada Bitcoin madenciliği alanında Çin’in arkasından ABD, Rusya, Kazakistan, Malezya, İran ve Kanada gelmektedir. Verilerin güncellenmesi halinde ise Çin’in oranında azalma beklenirken, ABD ve Kanada’nın paylarını arttırmaları beklenmektedir. Bu tahminin arkasında yatan nedeni, sadece 2021 yılında gerçekleştirilen madencilik yatırımlarına bakarak bile anlamak mümkündür.

Bitcoin Madenciliğinde Yeni Çin Neresi Olacak?

ABD’de Teksas başta olmak üzere, Georgia, New York gibi bölgelerde yoğunlaşan madencilik tesisleri, bu bölgelerdeki yasal altyapının da oluşmasının verdiği rahatlıkla hızla artmaktadır. ABD’li yatırımcılar, ‘’yenilenebilir enerji’’ koşuluyla aldıkları izinlerin ardından gerçekleştirdikleri yatırımlarla, Çinli şirketlerin ABD’ye taşınması ihtimaline karşı, ülkedeki yerlerini sağlamlaştırmaktadırlar. Bununla birlikte, madencilik cihazlarının tedariği, üreticilerin talebi karşılayamaması nedeniyle uzun süredir yaşanan kronik bir sorun olmaya devam etmekte, cihaz sipariş eden şirketler aylarca sırada beklemektedir. Ancak bu durum, Çinli şirketlerin, içerisinde bulundukları olumsuz koşullar nedeniyle tersine dönebilir. Çinli madencilerin, yeni cihaz sipariş ederek yatırımlarını büyütmek yerine, mevcut yatırımlarını korumaya çalıştıkları düşünüldüğünde bu şirketlerin yeni cihaz siparişlerinin oldukça düşük olması beklenmektedir. Bu sayede, ABD’li yatırımcılar başta olmak üzere sırada bekleyen birçok madencilik şirketinin, çok daha kısa sürede cihazlarını teslim alarak, operasyonlarına başlayacakları tahmin edilmektedir. Bu görüşü destekleyen en önemli göstergelerden birisi, en popüler cihaz üreticilerinden olan Çin merkezli Canaan şirketinin 2021’in 1. çeyrek raporudur. Şirket, geçen yılın aynı dönemine kıyasla Çin dışındaki şirketlerin, cihaz siparişlerindeki payının %4.9’dan %78.4’e yükseldiğini açıkladı. Buna ek olarak, yine geçen yıla kıyasla gelirlerinin %489 oranında arttığı belirtildi. Görüldüğü üzere, Canaan şirketinin cihaz satışlarının neredeyse tamamı yurt dışına kaymakla kalmamış, kar oranında da ciddi bir yükseliş gerçekleşmiştir. Yurt dışındaki talebin agresifliğini ve Çin piyasasının pasif hale geldiğini göstermesi açısından bu rapor oldukça önemlidir.

Kısacası; cihaz tedariğinin kolaylaşması, yasal altyapının sağlanması, Çin’in madenciliğe olumsuz bakışı ve kripto piyasasındaki yeni yükseliş beklentileri gibi sebeplerle 2021 yılının madencilik yatırımı için oldukça avantajlı hale geldiği söylenebilir. Aşağıda, çeşitli ülkelerde madencilik alanında yapılan yatırımlardan öne çıkanları görebilirsiniz.

Kuzey Amerika

  • Kanadalı teknoloji firması Fortress Technologies, Great American Mining(GAM) adlı madencilik şirketine 15 milyon dolar değerinde madencilik ekipmanı sağlayarak yatırım yapacağını duyurdu.

GAM, yakılan veya havaya bırakılarak kullanılamayan doğalgazı, dönüştürerek elektrik enerjisi üretmekte ve bu enerjiyi Bitcoin madenciliği için kullanmaktadır.

GAM’ın yaptığına benzer şekilde Upstream adlı Amerikan firması da benzer şekilde petrol ve doğalgaz çıkarım sahalarında faaliyet göstermekte ve normalde doğaya salınan, kullanılamayan enerjiyi Bitcoin madenciliği için kullanarak efektif ve doğa dostu çözümler üretmektedir.

  • Riot Blockchain, geçtiğimiz günlerde Texas’da daha önce birkaç kez el değiştiren, dünyanın en büyük Bitcoin madencilik tesisini satın aldığını açıkladı. Şu anda 300 MW enerjiye sahip tesisin, tam kapasitesine ulaştığında 750 MW büyüklüğünde bir enerjiyle Bitcoin madenciliği gerçekleştirmesi planlanıyor.

Riot Blockchain, Texas’ın yanında New York’ta da 16.464 adet cihazla Bitcoin madenciliği gerçekleştirmektedir. Şirket, Temmuz 2021 — Aralık 2022 tarih aralığında 58.500 adet cihaz daha satın almayı planladığını açıkladı.

  • Blockcap, Austin,Texas bölgesinde 32 bin adet cihaz kapasiteli bir tesisi gelecek seneye kadar hazır hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı. Şirket, halihazırda 10 bin adet cihazla Bitcoin madenciliği gerçekleştirmektedir.
  • Pensilvanya merkezli Integrated Ventures, 35 milyon USD karşılığında 4.950 adet Bitcoin madencilik cihazı satın alarak bu yıl sonuna kadar madencilik faaliyetine başlamayı hedeflediğini açıkladı.
  • Şu anda Siacoin için madencilik cihazı üreten ePIC şirketi, Bitcoin başta olmak üzere en değerli ilk 10 kriptoparaya uygun madencilik cihazları üretmeyi planladığını açıkladı.
  • ePIC, bu hedefine ne kadar sürede ulaşabilir, hatta ulaşabilir mi bilinemez. Ancak ABD’nin madencilik cihazı üretmesi, Kuzey Amerika Bölgesi için son derece önemlidir. Cihaz üretimi konusunda sektörde neredeyse tekel durumunda olan Çinli şirketlere kıyasla ABD’nin sektörel bağımsızlığını sağlaması ve cihaz tedariği konusunda pratik bir altyapıya sahip olması açısından, ePIC şirketinin bu yatırımı önemli sonuçlar doğurabilir.
  • Kuzey Amerika’daki en büyük blockchain servis sağlayıcısı Core Scientific, 112.800 adet cihaz satın almak için Bitmain ile anlaşma imzaladığını duyurdu. Bu anlaşmayla beraber Core Scientific, aynı zamanda Bitmain cihazlarının tamiri için Kuzey Amerika’daki tek yetkili servis oldu. Şirket, bu anlaşma sonrasında Dakota, Georgia bölgesindeki madencilik tesisini, yapımına başladığı üç bina ile iki katına çıkardı. Ayrıca Core Scientific, tüm madencilik operasyonlarının %100 yenilenebilir enerjiyle yapıldığını belirtmektedir.
  • Atlas Holding, New York merkezli Greenidge şirketinin kömür bazlı çalışan tesisini satın aldı. Tesis, maliyetini karşılamadığı gerekçesiyle yıllardır kapalı durumdaydı. Atlas Holding, tesisi öncelikle doğalgaz ile çalışır hale getirdikten sonra buradan elde ettiği enerjiyle Bitcoin madenciliği yapmaya başladı.
  • Bu yatırım iki yönden önem taşımaktadır. Birincisi; yenilenebilir enerjileri saymazsak ilk kez bir Bitcoin madencilik tesisi, kendi enerji kaynağına sahip oldu. İkincisi ise yenilenebilir enerji kullanmayan bu tesisin, New York siyasetinde yarattığı olumsuz etki oldu. Senatör Kevin Parker, New York Bölgesi’nde kriptopara madenciliğinin yapılabilmesinin ancak tam bir denetimin ardından onaylanması gerektiğini belirten bir yasa teklifi sundu. Yasanın kabul edilmesi halinde ancak yenilenebilir enerji kullanan tesisler denetimden geçebilecek.
  • Argo Blockchain, Quebec,Kanada’da tamamen hidroelektrikle çalışan 2 adet veri merkezini Bitcoin madenciliği yapmak amacıyla satın aldığını duyurdu.
  • Marathon Digital, Compute North şirketiyle birlikte Texas’da 73.000 cihazlık tesis kurma kararı aldı. Tesisin, %70 oranında çevre dostu olacağı açıklandı. Marathon Digital’in bir tesisi de Montana’da bulunmaktadır. Ancak bu tesis, çevre dostu değildir. Tesisin elektriği, Montana’da bulunan ve kömürden elektrik üreten Hardin Generating Station ile 2020’nin sonlarında sağlanan anlaşma ile elde edilmektedir.

Marathon, sadece 2021’in ilk çeyreğinde 10 bin adet cihaz teslim aldı ve 2022 sonuna kadar toplamda 100 bin adet cihazla Bitcoin madenciliği yapmayı hedeflediklerini açıkladı.

  • Blockstream, Square ile anlaşma sağladıklarını duyurdu. Anlaşmaya göre Square, güneş enerjisiyle çalışan Bitcoin madencilik tesisine 5 milyon USD yatırım gerçekleştirecek.
  • Yatırım miktarı, yüksek olmasa da bu işbirliği ilginç bir özelliğe sahip… Blockstream ve Square ortaklığında işletilecek tesis, tüm maliyet ve kazancını şeffaf ve düzenli bir şekilde halka açık olarak paylaşma kararı aldı. Madencilik şirketlerinin, on-chain veriler sayesinde ne kadar gelir elde ettikleri gibi verilere ulaşılabiliyor olsa da bu tarz bir paylaşım, Bitcoin madenciliğine dair çok daha net ve kapsamlı analizlerin gerçekleştirilebilmesini sağlayabilir. İleriki günlerde, Blockstream ve Square’nin bu kararının diğer şirketler tarafından da benimsenip benimsenmeyeceği bu nedenle önem taşımaktadır.
  • En büyük madencilik havuzlarından biri olan BTC.com’un sahibi BIT Mining Limited, Dory Creek ile imzaladığı anlaşmayla, Teksas’da kurulacak olan ve %85 oranında yenilenebilir enerjiyle çalışacak yeni tesise 25 milyon USD yatırım yapacağını açıkladı.
  • Avustralya merkezli İris Energy; British Columbia,Kanada’daki 9 MW büyüklüğündeki madencilik tesisini yıl sonuna kadar yaklaşık üç katına yani 30 MW büyüklüğe çıkarmayı planlıyor. Şirket, 2022 yılında ise 180 MW büyüklüğe ulaşarak, Bitcoin madenciliğindeki liderlerden biri olmayı hedeflediğini açıkladı.
  • 2017 yılında İzlanda’da ve 2018 yılında İsveç’te Ethereum ve Zcash madenciliği için tesisler kuran HIVE şirketi, 2020 yılındaki yeni yatırımı için Kanada’yı tercih etti. Şirket, Kanada’daki tesiste Bitcoin madenciliği yapacağını açıkladı. Kanada’daki tesis 30 MW gücünde üretim yapabilecek. Bu miktar, yeni tesisin İsveç ve İzlanda’daki tesislerin toplamından 6 kat daha büyük enerjiye sahip olduğunu göstermektedir. HIVE, sahip olduğu tüm tesislerin tamamen yenilenebilir enerjiyle üretim gerçekleştirdiğini de belirtmektedir.
  • HIVE dışında, Norveç’in ikinci en zengin insanı Kjell Inge Rokke’nin enerji alanındaki şirketi Aker ASA, kriptopara ve blockchaine yatırım yapmak için Seetee adında bir yan şirket kurdu. Seetee, madencilik için Kanada merkezli Blockstream ile anlaşma sağladı.
  • Bu iki yatırım haberi, İskandinav ülkelerindeki madencilik yatırımlarının, Kuzey Amerika’ya doğru kaydığını göstermektedir. Deutsche Welle haberine göre, İskandinav ülkelerindeki yenilenebilir enerji bolluğu, bu ülkelerdeki ağır sanayinin gelişmesi nedeniyle sona ermeye başladı. Ağır sanayinin, üretimde yenilenebilir enerjiye daha fazla ihtiyaç duyması, İskandinav ülkelerindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitelerinin dolmasına sebep oldu. Bu nedenle kriptopara alanındaki madencilik yatırımları, HIVE ve Seetee örneklerindeki gibi Kuzey Amerika bölgesine doğru kaymaktadır.
  • Bit-digital madencilik şirketi, Foundry’nin madencilik havuzuna 5679 cihazla katıldığını açıkladı. Bit-digital, 31 Mart itibariyle 40.000 cihaz ile aktif Bitcoin madenciliği gerçekleştirmektedir.

Foundry madencilik havuzu, Coindesk, Grayscale, Genesis Trading gibi şirketlerin sahibi olan Digital Currency Group’a ait bir madencilik havuzudur.

Bitcoin madenciliği alanında, yukarıda örnek olarak verilen yatırım haberleri, İskandinav ülkeleriyle ilgili olanlar haricinde tamamen 2021 yılından sonra yapılan yatırımları içermektedir. Burada paylaşılan haberler dışında da küçük çapta birçok madencilik yatırımının gerçekleştirildiği söylenebilir. Sonuç olarak; Kuzey Amerika Bölgesi’nin Bitcoin madencilerinin yeni kümelenme alanı olduğu net bir biçimde görülmektedir. ABD ve Çin, birbirleriyle ne kadar mücadele içerisinde olurlarsa olsunlar, bu iki ülkenin ticaret hacimleri oldukça büyüktür. Bu nedenle, Çinli Bitcoin madencilik şirketlerinin de ilerleyen günlerde operasyonlarını ABD’ye taşıma kararı almaları göz ardı edilmemelidir. ABD’li yatırımcıların ise şimdiden sektörü olabildiğince domine etmeye çalışmaları, Çinli madencilik şirketlerinin rekabet açısından zorlanabileceklerini göstermektedir.

Kazakistan

Kazakistan, Çinli madencilerin operasyonlarını taşıyabilecekleri olası lokasyonlar arasında öne çıkan bir başka ülkedir. Kazakistan’ın Çin ile kara sınırı bulunması nedeniyle sahip olduğu lojistik avantaj dışında Kazakistan, komşu ülkelere enerji ihraç eden bir ülkedir. Ülkenin zengin enerji kaynakları, Kazakistan’da enerjinin bol ve ucuz olmasını sağlamaktadır.

Kazakistan devleti, 2020 yılına kadar kriptoparaları yasaklamaya yönelik politikalar yürütmekteydi. 2020 yılından başlayarak kriptopara alanındaki Kazakistan devlet politikası pozitif yönde değişti ve madencilik faaliyetleri yasal bir sektör olarak tanındı. Ardından kriptopara madenciliğine yönelik özel vergi teşvikleri getirildi. Resmi kanallar, ülkenin kriptopara madenciliğinden ciddi miktarda gelir elde etmeyi planladığını da açıklayarak, pozitif politikaların süreceğinin sinyalini verdi.

Kazakistan, Kuzey Amerika’daki şirketlere kıyasla, Bitcoin madencilerine yenilenebilir enerji sunmuyor. Ülkenin, ucuz elektriği genellikle kömür ocaklarından elde edilmektedir. Rusya sınırına yakın Ekibastuz şehrinde, halihazırda faaliyet gösteren 50 bin adet cihaz kapasiteli bir kriptopara madencilik tesisi bulunmaktadır. Aşağıda, Kazakistan’a son zamanlarda gerçekleştirilen önemli yatırımlar listelenmiştir.

  • BIT Mining şirketi, Kazakistan’daki lokal bir firmayla işbirliğine giderek 100 MW gücünde olacak bir Bitcoin madencilik tesisinin kurulması için 9.3 milyon USD yatırım gerçekleştirdiğini açıkladı.
  • Bitmain ile birlikte en popüler madencilik cihaz üreticisi Çinli Canaan şirketi, 7 Haziran tarihinde Kazakistan’a bir merkez kurma kararı aldı. Kurulacak merkez, cihazların bakım ve tamiratı için hizmet verecek. Ayrıca Reuters tarafından yapılan habere göre Canaan, Kazakistan’a kendi madencilik tesislerini kurmayı planlamaktadır.
  • Reuters tarafından yapılan haberdebir iddia dile getirilmektedir ancak şirketin cihazların bakım ve tamiratı için Kazakistan’a merkez açma haberi teyitlidir. Bu habere dayanarak, Canaan şirketinin Bitcoin madencilerinin Kazakistan’a doğru kaymasını beklediği düşünülebilir. Sektörün en önemli cihaz üreticilerinden olması nedeniyle Canaan’ın bu hamlesi oldukça önemli bir sinyal niteliğindedir. Bu sayede Çinli madencilerin Kazakistan’a doğru operasyonlarını taşıma ihtimalleri artmaktadır.

Güney Amerika

Güney Amerika ülkeleri, tarih boyunca siyasi istikrarsızlıklar ve bu karmaşanın sonucunda ortaya çıkan ekonomik krizlerle sık sık anılmaktadır. Günümüzde ise yine ekonomik sıkıntılarla boğuşan Arjantin, Peso’nun ciddi değer kaybı nedeniyle Bitcoin kullanımı alanında öne çıkmasının yanında, sunduğu ucuz elektrik nedeniyle de kriptopara madencilik şirketlerinin ilgisini çekmektedir. Arjantin Pesosu’nun USD’ye karşı değer kaybetmesi, özellikle yabancı yatırımcılar için elektriğin giderek ucuzlamasına neden oldu. Bitcoin fiyatının, $30.000 civarlarına düşmüş olmasına rağmen madencilikten elde edilen gelire oranla elektrik maliyeti, ancak %2–3 civarında olmaktadır. Bu durum da kar marjını oldukça arttırmaktadır. Aşağıdaki grafik, Güney Amerika’daki ülkelerin ortalama elektrik faturalarının, gelirlerine oranını göstermektedir. Arjantin, gelire oranla en düşük elektrik fatura tutarına sahip ülke olması sebebiyle Bitcoin madencilerinin dikkatini çekmektedir.

Şüphesiz ki Arjantin, belki yakın zamanda belki de uzun bir aranın ardından ekonomisini tekrar düzene sokacaktır. Bu nedenle, mevcut durumdan yararlanmak isteyen şirketler, şu anki fiyatlar üzerinden, sabit maliyetli olarak uzun vadeli elektrik alım anlaşması imzalamaya sıcak bakmaktadırlar.

  • Kanadalı kriptopara madencilik firması Bitfarm LTD., Arjantinli bir enerji tedarikçisiyle 8 yıl sürecek bir anlaşma imzaladı. Anlaşma sayesinde Bitfarm, Patagonya bölgesinde 55 bin adet cihazla Bitcoin madenciliği yapacak ve 8 yıl boyunca elektriği sabit fiyattan tedarik edebilecek.

El Salvador, Bitcoin topluluğu ve madencilik şirketleri için Güney Amerika’daki bir başka popüler ülke olma yolunda hızla ilerlemektedir. Ülkenin resmi para birimlerinden biri olarak Bitcoin’i resmen kabul eden El Salvador, aynı zamanda zengin jeotermal enerjisi sayesinde, yenilenebilir enerjinin kullanıldığı Bitcoin madencilik tesislerinin kurulacağını açıkladı. Devlet başkanının Twitter hesabından duyurulan bu açıklama sonrasında, yurt dışındaki madencilik şirketlerinin, jeotermal enerjiden yararlanmak için El Salvador’a yatırım yapma kararı almaları beklenebilir.

Daha Çok Merkeziyetsizlik, Daha Çok Denetim

Kriptopara piyasasındaki yükselişle beraber, madencilik sektörünün de vaadettiği yüksek karlılık oranları nedeniyle agresif bir yatırım furyasına sahne olduğu görülmektedir. Tüm madenciler, her bir Bitcoin bloğundan elde edilecek ödülü almak için birbirleriyle yarışmaktadır. Bu nedenle, Çinli madencilerin ağdaki oranının azalmasıyla diğer madenciler, gelirlerinde artış göreceklerdir. Bitcoin madenciliğine olan talebin yıllardır sürekli olarak yüksek olmasının sebebi, tesislere ve cihazlara harcanan paranın, Bitcoin’in değer kazanmasıyla birlikte hızlıca kendini amorti etmesidir. Yapılan yatırımı kısa sürede geri veren madencilik sektörü, hızlıca kar etmeye başlamasının yanında uzun vadeli bir yatırım imkanı sağlamaktadır. Sektörün yenilenebilir enerji odaklı büyümesi; çevre korumacılığı açısından oldukça yararlı olmasının yanında, ABD, Kanada gibi ülkelerin, Çin, Kazakistan, Arjantin gibi ucuz elektrik sağlayan ülkelere karşı sahip olduğu maliyet dezavantajını minimuma indirmesini de sağlamaktadır. Ayrıca; birçok madencilik şirketinin kendi madencilik havuzunun olduğu düşünüldüğünde, yenilenebilir enerjiyle madencilik faaliyeti yürüten havuzların, doğaya karşı duyarlı kişiler tarafından daha yüksek oranda tercih edilebilmesi mümkün olabilir. Dolayısıyla ileride, yenilenebilir enerji kullanan ve kullanmayan madenciler olarak sektörde bir ayrım başlaması olası gözükmektedir.

Bitcoin madenciliğinin tüm bu etkenlerin dışında bir başka önemli getirisinden de bahsedilebilir: Madenciler, daha önce kullanılmamış olan rezervlerdeki Bitcoinlerin çıkarılmasını sağladıkları için bu Bitcoinlerin transfer verileri boş yani temizdir. Dolayısıyla herhangi bir yerden satın alınan Bitcoin ile doğrudan madencinin ürettiği Bitcoin’i satın almak aslında farklı şeylerdir. Kriptoparalara olan adaptasyon süreci ne kadar hızlı ilerlese de blokzincir teknolojisinin sağladığı anonimlik halen birçok ülkenin finansal otoritesini; kriptoparanın, vergi kaçırma ve suç gelirlerini aklamada kullanıldığı gibi konularda oldukça rahatsız etmektedir. Blokzincir üzerindeki her işlem halka açık olduğu için vergi daireleri ve düzenleyici otoriteler, şüpheli işlemleri takip edebilecekleri yazılımlar üzerine çalışmaktadırlar. Bitcoin madencilerinin ürettikleri Bitcoinler’in de transfer verileri temiz olduğu için bu kurumların yeni üretilen Bitcoinler’i doğrudan sistemlerine ekleyerek takip etmeleri çok daha kolaydır. Bu nedenle, Bitcoin madencilerinin Çin dışına çıkarak ABD ve Kanada gibi ülkelerin dominasyonunun artması, en çok bu devletlerin regülatörlerini memnun ediyor olabilir.

2021 yılı, hem madencilik tesislerinin büyümesi hem de kriptoparaların giderek daha da merkeziyetsiz hale gelmesi açısından altın bir yıl olma potansiyeli taşımaktadır. Ancak ilerleyen yıllarda, yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü, kriptoparalar üzerinde daha efektif ve sıkı vergi denetimlerinin ve suç şüphesiyle oluşan para takiplerinin arttığını da görebiliriz.

Hazırlayan: Berkay Aybey

Burada ifade edilen görüş ve yorumlar BV Crypto’ya aittir. BV Crypto, bu yazı temel alınarak yapılacak herhangi bir finansal işlemden sorumlu tutulamaz. Her yatırım ve ticaret hamlesi risk içerir. Karar verirken kendi araştırmanızı kendiniz yapmalısınız.