Geleceğin Dünyasında NFT’nin Yeri

Kriptopara piyasasının içerisinde öyle veya böyle bulunan herkes, NFT formundaki varlıklarla ilgili bir satış haberi okuduğunda veya Opensea gibi platformlarda vakit geçirdiğinde, bir kez bile olsa “Bu NFT de bu kadar eder mi?” düşüncesine kapılmıştır. Gerçekten; hiçbir kültürel, sanatsal, işlevsel özelliği olmayan, tamamen piyasadaki likiditeden yararlanmaya çalışan temelsiz çalışmaların bir kenara bırakıldığı bu yazıda, NFT ürünlerin ifade ettiği gelecek perspektifi, virtual reality (VR), augmented reality (AR) ve metaverse platformları üzerinden bir bütün olarak incelenmiştir.

Kısaltmalar ve Tanımlar

Virtual Reality: ‘’Sanal gerçeklik’’ anlamına gelen bu kavram, kullanıcıların VR gözlük gibi cihazlarla sanal dünyayı deneyimlemelerini sağlar. Bu cihazlarla kullanıcılar, bir tür simülasyonun içerisinde bulunurlar. Yazının devamında bu teknolojiden VR olarak bahsedilecektir.

Augmented Reality: Telefon, tablet gibi cihazlara yüklenen uygulamalar üzerinden, sanal nesnelerin fiziksel dünyada bulunmasıdır. Cihazların kameralarıyla sanal nesneler görüntülenebilir. Yazının devamında bu teknolojiden AR olarak bahsedilecektir.

Metaverse: Bir tür sanal dünyadır. Bu dünyalar üzerinde NFT varlıklara çeşitli işlevsellikler kazandırılabilmektedir.

İşlevsellik

Eskiden oldukça yaygın olan internet kafeler, her eve bilgisayarın ve internetin girmesiyle birlikte, popülaritelerini kaybetmiş oldu. Teknolojinin baş döndüren bir hızla ilerlediği günümüzde ise özellikle büyükşehirlerde, VR gözlükler takılarak özel tasarlanmış odalarda, sanal dünya içerisinde oynanan oyunlar moda haline gelmeye başladı. İnternet kafelere benzer şekilde VR teknolojisi için de tam bir entegrasyon öncesi geçiş dönemi yaşıyor diyebiliriz.

Aşağıdaki görselde, VR teknolojisinin en dikkat çeken deneme sürümlerinden bir tanesi, bir annenin vefat eden kızıyla VR gözlük vasıtasıyla sanal ortamda görüştürülmesiydi. Aşağıda, bu görüşmeden bir görsel görülüyor. Bu görüşme için sanal ortamda kızın birebir kopyası yaratıldı.

While VR technology is developing rapidly in different areas, AR technology has made rapid progress in the field of marketing. Nowadays, where almost everyone is shopping online, shopping especially in the areas of clothing and furniture brings with it doubts about how an outfit will look on you or whether the sofa will fit in your living room. Brands integrating AR technology into their applications offer a solution to the problem by combining high technology with shopping, allowing you to test all these products on your phone in full size.

Augmented Reality

While AR and VR technologies are beginning to occupy a significant place in our daily lives, it is unimaginable for such a virtual world to develop independently of cryptocurrencies. For AR, in particular, it can be easily understood what NFT means for this technology. A platform that sells NFT products and also integrates AR infrastructure into its application, can visualize purchased artworks — for instance, how they stand on the wall of the house or how a wearable NFT product looks on the user- through AR. However, seeing NFTs solely from a phone or tablet camera is not sufficient in terms of functionality. At this point, AR glasses (the following is visual AR glasses produced in cooperation with Facebook and Ray-Ban) can ensure that NFT assets can be constantly seen in the real world and fixed at the location where they are located.

Bu konuyu bir örnekle biraz daha açalım. Örneğin; OVR gibi uygulamalar, dünya üzerindeki her bir kara parçasını parsel parsel satışa sunmaktadır. Bir parsel satın alındığında, parseldeki sanal varlıkların kullanımı sadece size ait olmaktadır. Kapalıçarşı’nın bulunduğu bölgenin uygulama üzerinden satın alındığını varsayalım. Satın alan kişi, çarşı içerisine veya çatısına herhangi bir NFT koyabilir. Bu NFT, aynı uygulamayı kullanan başka bir kişi tarafından da görülebilir. Bu şekilde NFT, belirli bir konuma sabitlenmiş olmaktadır.

Şimdi, yukarıda görseli bulunan AR gözlüğüne geri dönelim. Normal bir gözlükten pek de farklı gözükmeyen bu gözlüğün, akıllı telefonlar gibi herkes tarafından kullanıldığını düşündüğümüzde, günlük hayatımızın her bir noktasında sanal varlıkları görüp, bu varlıklarla yaşamaya başlayabilir, metrobüste, metroda, köprü üzerinde, her yerde sanal varlıkları görebiliriz.

Bu varlıklar sadece sanat eseri veya mobilya gibi ilk akla gelen maddelerle sınırlandırılmamalıdır. Örneğin; aşağıdaki yüz filtresi, bir çeşit maske işlevi sağlamakta ve giyilebilir NFT olarak tanımlanmaktadır. Bu NFT’ler ileride AR gözlükler sayesinde insanların sürekli olarak çeşitli sanal maske veya filtrelerle gezmesine sebep olabilir. Instagram, Snapchat gibi uygulamalardaki yüz filtrelerini düşündüğümüzde, insanların bu tarz bir maske olmasa da çeşitli dövme ya da makyaj içeren filtreleri kullanmaya oldukça istekli olacakları tahmin edilebilir.

Gerçek hayatta üretilebilmesi çok zor veya maliyetli olabilecek tüm kıyafet, aksesuar ve tasarımların da bu sayede dijital bir tasarımla giyilebilir hale gelebileceği düşünülürse ne kadar geniş ve renkli bir yelpazeden bahsedildiği anlaşılabilir.

Bunun dışında NFT’lerin, AR üzerinden, sanatçılar ve sanat eserleri için de oldukça pratik bir kullanım alanı yaratma potansiyeline sahip olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin; Picasso tarafından yapılan bir tablo, çok hassas olarak korunması gereken ve yüksek meblağlara alıcı bulan oldukça değerli bir eser olduğu için bu eserin, bulunduğu bir ülkeden başka bir ülkeye taşınması, taşınırken yüksek meblağlarda sigortalanması gibi maliyetler, NFT sayesinde minimize edilebilir. Herhangi bir açık arttırmada veya sergide gösterilecek eserler, NFT olarak kopyalanırsa, bu sergilerde AR gözlükler tarafından son derece ayrıntılı şekilde görülebilir. Bu sayede her bir etkinlik için bu eserlerin taşınmasına, sigortalanmasına gerek kalmaz. Böylelikle eserler, daha çok etkinliğe katılabilir ve aynı anda birden çok mekanda gösterilebilir. Sadece fiziksel olarak mevcut eserler değil, dijital ortamda yaratılan sanat eserleri de bu şekilde gösterilebilir ve gerçek dünyanın bir parçası haline gelebilir.

Metaverse

AR konusu, yukarıdaki perspektif üzerinden, çok çeşitli sanal varlıklarla, daha da çeşitlendirilebilir. Peki VR teknolojisi NFT varlıklarla birlikte nasıl kullanılabilir? Bu sorunun cevabı için öncelikle metaverse platformlarından bahsetmek gerekir. Metaverse platformları, Sims adlı bilgisayar oyununa benzer sanal dünyalardır. Buradaki şehirler, bölgeler gerçek hayattaki bölgelere benzemek zorunda değildir. Tamamen kendine özgü bir yapıya sahip platformlar da vardır. Genellikle Ethereum ağına entegre bu platformlar üzerinde, benzer şekilde parsel satın alıp bu parsel üzerinde ev, işyeri veya kültürel faaliyet gösterebilecek herhangi bir yapı inşa etmek tamamen sizin kararınıza ve hayal gücünüze bırakılmaktadır. En popüler platformlardan Decentraland, Sandbox, CryptoVoxels gibi platformlarda AVM benzeri yapılar, konser alanları, sergiler, evler, otomobil vb. ile karşılaşmak mümkündür. Bu platformlara, Metamask gibi bir blockchain cüzdanını entegre etmenizin ardından bağlanabilmeniz ve ardından size ait bir avatar ile metaverse dünyasında gezebilmeniz mümkündür. Ayrıca, bu dünyada karşılaşacağınız her bir varlığı NFT olarak satın almanız da olasıdır.

Metaverse platformlarının ekonomik potansiyelleri de oldukça etkileyicidir. Bu dünyalarda, gerçek hayattaki gibi tişört, şort satan mağazalar bulunsa da asıl etkileyici olan kısım, bu platformların, diğer dijital sektörlerle iç içe bir ilişkiye sahip olabilmesidir. Bu konuda en öne çıkan sektör, şüphesiz ki oyun sektörüdür. Nasıl ki gerçek hayatta mağazadan tişört alıp üzerimize giyinebiliyorsak, örneğin PUBG oynayan bir kişi de aynı şekilde, metaverse platformlarının birinde, sadece PUBG oyununa özel ayakkabı veya silah satan bir dükkandan avatarıyla gidip alışveriş yapabilir, satın aldığı ürünleri, PUBG karakterinde kullanabilir.

Gerçek hayattaki bedenimizin de bir avatarı olabileceğini düşündüğümüzde, metaverse’ün aslında, gerçek dünyanın bir kopyası olarak, henüz gelişim aşamasının çok başında bulunan yeni bir sektör olduğunu anlayabiliriz.

Bu sektör, sadece NFT’lerin sanal platformda kullanılması konusunda değil, yeni iş kolları yaratması açısından da oldukça önemlidir. Yeni bir şehirde hangi parsellerin daha popüler olduğu veya daha çok değerlenme potansiyeline sahip olduğuyla ilgili ‘’dijital gayrimenkul danışmanlıkları’’ oluşmaktadır. Buna ek olarak, örneğin sanal binanızın duvarına billboard benzeri reklam panosu asabilir ve gelir de elde edebilirsiniz. Dolayısıyla reklamcılık, emlakçılık gibi sektörlerin dijital versiyonlarının, metaverse dünyasında giderek çoğalacağını öngörebiliriz. 18 Haziran 2021 tarihinde bir dijital gayrimenkul yatırım firmasının, 1.3 milyon MANA ($913.808) ödeyerek Decentraland metaverse platformundan satın aldığı dijital gayrimenkul, bu anlamda güzel bir örnektir. Benzer bir başka örnek ise, aşağıdaki görselde görülen Mars temalı evdir. CryptoVoxels metaverse platformunda bulunan bu ev, $500.000 karşılığında satılmıştır.

Aynı şekilde; özel dizaynlarla üretilen giyilebilir NFT’ler, giyim sektörünün de dijital anlamda markalaşmasına olanak sağlayabilir. Nitekim oyun sektöründen tanıdığımız Atari, blockchain tabanlı olarak piyasaya süreceği yeni oyunlarda kullanılmak üzere, NFT formunda bir ayakkabı geliştirmiştir.

Metaverse platformları, kendi aralarında farklı tasarım ve stratejilere sahiptirler. Örneğin Cryptovoxels, daha basit ancak kült bir dizayn yapısına sahipken, Decentraland, bilgisayar oyunlarına benzer tasarıma sahip bir metaverse platformudur. Bu platformların birbirleriyle teknolojik anlamda yarışması dışında, sahip oldukları tasarım farklılıkları da ileriki dönemde, müzik türlerine benzer şekilde, kullanıcıların ayrışmasına sebep olabilir. Örneğin, nasıl rock müzik dinleyen bir kişi klasik müzik konserinden aynı zevki alamıyorsa, Decentraland platformunu tercih eden bir kişinin de Sandbox platformunu kullanmak istememesi mümkün olabilecektir.

Virtual Reality

Virtual Reality’nin; VR gözlük, eldiven vb. aksesuar cihazlar aracılığıyla sanal bir dünyayı deneyimleme ve bu dünyada gezerken, dokunurken gerçeğe yakın bir his yaşamayı kapsadığına, terimler bölümünde kısaca değinmiştik. Gelecekte tat ve koku duyularına da hitap eden bir sistemin geliştirilmesi de beklenmektedir. VR, bu anlamda aslında bir önceki maddedeki metaverse evrenine oldukça benzemektedir. Tek farkları, VR teknolojisinde gözlük gibi cihazlarla fiziken bu deneyimi yaşamak mümkün iken metaverse platformlar henüz böyle bir imkan sunmamaktadır. Ancak gelecekte, metaverse dünyasında VR teknolojisinde kullanılan cihazlarla gezmek mümkün olduğunda, şu anda gerçek dünyada kullanabildiğimiz AR teknolojisiyle de tam bir birleşim söz konusu olabilir. Bu bakış açısı, Microsoft’un konuyla ilgili yayınladığı örnek video üzerinden güzel bir şekilde görselleştirilmektedir.

Videoda genel olarak, AR teknolojisi ve sanal varlıkların gerçek hayattaki yerlerini görmekteyiz ancak 1.50 dakikasındaki sahnesine dikkat edilirse, videodaki oyuncular sanal bir dünyaya geçiş yapmakta ve bu dünyada da gezinebilmektedirler. Bu sahnede, oyuncuların transfer olduğu sanal dünyayı metaverse olarak düşünelim. Teknolojinin tam olarak geliştiği gelecekte, tam da videoda gösterildiği gibi, AR gözlükleriyle sürekli olarak sanal varlıklarla iç içe yaşayabilir, herhangi bir sanal varlık alışverişimiz için metaverse dünyasına geçerek ihtiyaçlarımızı giderebilir ve tekrar gerçek dünyaya geri dönebiliriz.

Bu sanal dünyanın ve tüm bu platformlardaki varlıkların bir ekonomisi olması gerektiği düşünüldüğünde, kriptoparalardan daha iyi bir alternatif şu anda söz konusu değildir.

Markalaşma ve Kurumsallık

Ticari veya kamusal bir kuruluşun markalaşması, kamuoyu gözünde pozitif veya negatif bir görünüme kavuşması, bu kuruluşların gerçekleştirdiği yatırımların ve reklam stratejilerinin başarısıyla doğru orantılıdır. 100 yıldan uzun süredir bulunduğu piyasayı domine eden markaların, her zaman büyük saygı gördüğünü söyleyebiliriz.

NFT sektörü, yukarıdaki örneklerde bahsedildiği üzere, bu markalara yeni bir yatırım ve reklam pazarı sunmaktadır. Bu pazar, özellikle yeni nesile hitap etmesi sebebiyle, gerek ticari gerekse kamusal kuruluşların prestiji açısından oldukça önemlidir. Bu alanda risk almak ve sanal dünya entegrasyonuna bir yerden başlamak isteyen markaların, onlarca yıl sonrasına etki edebilecek bir perspektife sahip oldukları su götürmez bir gerçektir.

Son zamanlarda ABD Uzay Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği NFT atılımı, konunun en çarpıcı örneklerinden biri olarak görülebilir. Ay’a ilk adım atan astronot Neil Armstrong’a ithafen uzaya gönderilecek askeri ve sivil amaçlı yeni uydu, ABD Uzay Kuvvetleri’nin WorldwideXR ve VueXR firmalarıyla gerçekleştirdiği işbirliği sonucunda NFT formuna aktarıldı ve metaverse dünyasında da kullanılmak üzere erişime açıldı. Uzay kavramının kendisi doğrudan teknolojiyi ve geleceği çağrıştırdığı için bu tarz girişimlerin yapılması, NFT sektörünün karakteristik özelliği açısından da oldukça uygun ve heyecan vericidir.

Başka bir örnek ise; yazının üst kısımlarında yer verdiğimiz, Atari’nin, giyilebilir ayakkabı tasarımına benzer şekilde, dünyaca ünlü markalardan Gucci’nin, kendi sanal ayakkabısını üretmesidir. Gucci’nin kendi uygulaması üzerinden, AR teknolojisiyle, bu ayakkabıyı sanal olarak deneyebilirsiniz.

 

Yukarıda bahsedilen gelecek perspektiflerinin gerçekleşmesi halinde Gucci, bugünkü yatırımları sayesinde, yeni sanal dünyadaki pazarı da yakalayarak, genç nesil için de en prestijli markalardan biri olmayı sürdürme şansını elde etmiş olmaktadır. Bu nedenle özellikle yeni nesli yakalamak ve sürdürülebilir bir marka hedefine ulaşmak isteyen markaların, NFT sektörüne giderek daha çok ilgi duyması beklenebilir.

Piyasa Verileri

Metaverse alanında faaliyet gösteren birkaç popüler platform bulunmaktadır. Bu platformların sektör içerisindeki piyasa değerleri, 2021’in 1. çeyrek sonucuna göre aşağıdaki gibidir.

Sonuç

NFT sektörü, yeni yeni filizlenmekte olan ve kendine çok çabuk bir kullanım alanı oluşturmuş bir sektördür. Kriptoparaların, internet ortamında aracısız olarak güvenli finansal işlem gerçekleştirebilmeleri nasıl finansal bir devrim niteliğindeyse, NFT’nin de, her bir sanal varlığa ‘’tapuvari’’ bir özellikle ‘’aitlik’’ tanımlaması hemen hemen aynı önemde bir gelişmedir. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir; yukarıda bahsedilen tüm AR-VR tabanlı sistemler, devasa veri büyüklüklerine sahip Microsoft, Facebook gibi teknoloji şirketleri tarafından pekala hızlı ve efektif bir şekilde üretilebilir. Ancak önemli olan, NFT varlıkların, Ethereum gibi platformların merkeziyetsiz yapıları sayesinde, herhangi bir şekilde çoğaltılamaması veya özelliklerinin değiştirilememesidir. Bu nedenle merkeziyetsizliğin getirmiş olduğu güven, ne kadar büyük olursa olsun başka teknoloji firmaları tarafından sağlanamamaktadır. Bu teknolojinin, bu nedenle merkeziyetsiz platformlarda oluşturulması, hem güvenlik açısından hem de topluluğun genel kabul göstermesi açısından gereklidir.

NFT sektörünün adaptasyonunun hızlı olmasının en önemli sebeplerinden biri de oyunlardır. Bilgisayar ve Playstation ile büyüyen yeni nesil; oynadığı oyunlardakine benzer avatarlar, nesneler ve metaverse dünyalarıyla karşılaştığında şaşırmadığı gibi çok hızlı adapte olabilmektedir. Bu nesil, oyunlar sayesinde, halihazırda içerisinde oldukları bir atmosferi yaşadıkları için metaverse platformlar, yeni nesil için tanıdık platformlar olmaktadır.

Son olarak, geçtiğimiz yıllarda popüler olan Pokemon Go oyununun AR teknolojisi sayesinde bir anda ne kadar hızlı geliştiğini ve birçok kişinin telefon kamerasıyla Pokemon avlamaya çalıştığını hatırlayalım. Pokemon’un sahip olduğu marka değeri sayesinde çok daha hızlı bir etkileşime sahip olduğu düşünülebilir ancak önemli olan bu kadar çok sayıda kişinin tüm dünyada bu oyunu oynayabilmesi ve AR teknolojisine bu kadar çabuk adapte olabilmesidir.

İleriki yıllarda, tam olarak gelişmiş ve AR-VR ile entegre olmuş metaverse platformlarının, günlük hayatımızın bir parçası olma hızları, herkesi şaşırtabilecek düzeyde olabilir.

Hazırlayan: Berkay Aybey

Burada ifade edilen görüş ve yorumlar BV Crypto’ya aittir. BV Crypto, bu yazı temel alınarak yapılacak herhangi bir finansal işlemden sorumlu tutulamaz. Her yatırım ve ticaret hamlesi risk içerir. Karar verirken kendi araştırmanızı kendiniz yapmalısınız.