El Salvador’un Bitcoin Kararı Hayata Geçiyor

Yaklaşık iki buçuk ay önce, Orta Amerika’da yer alan 6.9 milyon nüfuslu El Salvador, Bitcoin’i yasal para birimi olarak kabul edeceğini duyuran Başkan Nayib Bukele’nin açıklamalarıyla, kripto para ve finans dünyasının gündemine oturmuştu. Başkan Bukele’nin partisinin, mecliste sandalye çoğunluğuna sahip olması sayesinde, öneri hızlıca kabul edilmişti. Önerinin hayata geçiş tarihi ise 7 Eylül olarak belirlendi. 7 Eylül tarihi itibariyle El Salvador’daki tüm iş yerleri Bitcoin ile ödeme kabul etmek zorunda olacak. Önerinin hayata geçmesine yaklaşık iki haftalık bir süre kalmışken, El Salvador’un Bitcoin kararının ardından yaşananları ve oluşan trendden etkilenen diğer ülkeleri irdelediğimiz bu yazıda, aynı zamanda El Salvador halkının Bitcoin kararı ile ilgili düşüncelerini de bulacaksınız.

Havale/EFT (Remittance)

El Salvador, ekonomik anlamda kalkınmış bir ülke olmadığından, birçok Güney ve Orta Amerika ülkesine benzer şekilde ABD gibi gelişmiş ekonomiye sahip ülkelerde çalışan birçok vatandaşı bulunmaktadır. Mevcut durumda yurtdışında çalışan bu kişiler, ailelerine para göndermek için El Salvador bankalarına düzenli olarak havale/EFT yapmaktadırlar. Dünya Bankası’nın istatistiklerine göre, El Salvador’un tüm gelirlerinin %24’ü bu para transferlerinden kaynaklanmaktadır. Yani tüm ülkenin gelirinin dörtte biri yurt dışından gelmektedir. Burada öne çıkan konu, tahsil edilen havale/EFT komisyonları ile birlikte ve belki de daha öncelikli olarak El Salvador’un küresel bankacılık ağına olan entegrasyonu olabilir. İstatistiklere göre El Salvadorlular’ın %70’inin küresel bankacılık sistemine erişimi bulunmamaktadır. Başkan Bukele’nin, yurt dışındaki El Salvadorlular’ın ülkeye rahatlıkla para gönderebilecekleriyle ilgili açıklaması, tüm bu veriler göz önünde bulundurulduğunda, Bitcoin kararının öncelikle bu amaç için alındığını göstermektedir.

Bitcoin, uluslararası para transferlerinde bankalara göre çok daha hızlı ve ucuz para transferinin yapılmasına izin vermektedir. El Salvador’un Bitcoin kararı, sadece bir reklam veya bir kazanç amacıyla alınmadıysa ve gerçekten El Salvadorlular’ın günlük hayatlarında Bitcoin kullanmalarını amaçlanmakta ise; Bitcoin’in sağladığı ucuz ve güvenli transfer imkanı, havale/EFT transferlerinin yerine geçerek, dönüşümün başlamasını sağlayacaktır diyebiliriz. Dönüşümün tam olarak başlaması için öncelikle yurt dışından gönderilecek meblağın BTC’ye çevrilerek transferin BTC olarak yapılması, transfer edilen meblağın El Salvador vatandaşları tarafından BTC olarak saklanması ve alışverişte BTC olarak kullanılması gerekmektedir. Ancak BTC uzun vadede ve bugüne kadarki hayatında düzenli olarak değer kazanmış olsa da günlük olarak oldukça yüksek volatiliteye sahip olabilmektedir. Bu nedenle, parayı BTC olarak teslim alan El Salvadorlular’ın BTC’yi hızlı bir şekilde USD’ye döndürme ihtimalleri daha yüksektir. Bu; özellikle ilk aşamalarda, BTC’nin günlük hayatta kullanımının artma ihtimalinin önündeki en önemli engellerden biri olarak görülmektedir.

Cüzdan ve Stabilpara Girişimi

BTC’nin volatilitesi nedeniyle günlük hayatta kullanılmama ihtimalini El Salvador yetkilileri de düşünmüş olacaklar ki, ülkenin kendi cüzdan uygulaması Chivo oluşturularak halka tanıtıldı. Aynı zamanda Başkan Bukele’nin kardeşiyle yapılan bir mülakattan, hükümetin bir stabilpara oluşturma planlarının da olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, tüm parçalar bir araya getirildiğinde, Bitcoin’in günlük hayatta kullanım alanı bulabilmesi için birçok faktörün bir araya gelmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Altyapının tam olarak oturmasının ardından El Salvadorlu bir kullanıcı, BTC olarak aldığı meblağı, telefonundan eriştiği cüzdan uygulaması Chivo üzerinden ülkenin kendi stabilparasına (şimdilik ise USDT, USDC veya DAI) çevirerek cüzdanında muhafaza edebilir. Alışveriş esnasında ise saniyelik bir işlemle istenilen miktar BTC’ye çevrilerek ödeme gerçekleştirilebilir. Cüzdan ve stabilpara oluşturmak, hükümetin önemli bir zamanını alacaktır. Ancak, ülkenin altyapısının yeteri kadar gelişmiş olmadığı ve bazı bölgelerde internet erişiminin bulunmadığı da düşünülürse, sürecin alabileceği zamanın en önemli problem olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, El Salvador’un tam bir entegrasyon için yapması gereken yatırımlar, dikkate alması gereken önemli konular bulunmaktadır.

Madencilik

El Salvador, aktif ve pasif birçok yanardağa sahip bulunmaktadır. Ülkede bu nedenle jeotermal enerji tesisleri üzerinden çevre dostu bir şekilde enerji üretimi yapılabilmektedir. Başkan Bukele’nin, jeotermal tesisi yöneten devlete bağlı şirkete, tesisin kaynaklarının bir kısmını Bitcoin madenciliği için ayırması yönünde talimat verdiği bilinmektedir. Bukele’nin bu kararıyla, hem madencilik şirketlerinin ağzına bir parmak bal çalarak kendilerini yatırım konusunda iştahlandırdığı, hem de madencilerin ABD’ye göçü ile başlayan, yenilenebilir enerjiyle Bitcoin üretimi trendine ayak uydurmuş olduğu söylenebilir. Ancak jeotermal enerji nedeniyle El Salvador, enerji zengini bir ülke olarak düşünülmemelidir. Ülke, ihtiyacı olan elektriğin %25’lik kısmını çevre ülkelerden ithal etmektedir.

Protestolar

Hükümetin Bitcoin kararı sonrasında, kriptopara topluluğu içerisinde oldukça olumlu bir hava esmesine karşın, El Salvador halkının tam olarak aynı görüşte olmadığı, halihazırda pahalı bulunan elektrik fiyatlarının, Bitcoin madenciliğinin ülkeye gelmesiyle daha da artmasından endişelendiği görülmektedir.

Halkın, bu konudaki düşüncelerine ışık tutmak amacıyla, başkent San Salvador’daki Francisco Gavidia Üniversitesi tarafından, Bitcoin kararı ile ilgili düzenlenen ve 1233 kişiye çeşitli sorular sorulan ankette önemli bulgular elde edildi.

  • Halkın %77’si hükümetin Bitcoin kararını mantıklı bulmamaktadır. Sadece %19.4’lük bir kısım bu kararı mantıklı bulduğunu söyleyerek kararı desteklemektedir.
  • İş yeri sahiplerinin %61’i Bitcoin ile ödeme almak istemediğini, vatandaşların %64’ü ise Bitcoin ile maaş almak istemediklerini belirtmektedir.
  • Belki de en şaşırtıcı sonuç, yurtdışından havale/EFT ile para alan vatandaşların sadece %5.4’ünün bu transferi BTC olarak almayı tercih ettiğini söylemiş olmasıdır. Vatandaşların %82.8’lik kısmı USD olarak havale/EFT olarak almayı tercih ettiğini belirtmektedir. Bu cevabın altında yatan sebep, transferin BTC olarak ulaşmasının ardından USD’ye çevirme sürecinin zor ve masraflı olabileceği endişesi olabilir. Yazının yukarıdaki kısımlarında da bahsedildiği gibi El Salvador’un bu konuda halen yapması gereken yatırımlar bulunmaktadır. Bir başka ihtimal ise BTC ile ilgili halkın bilgisiz olmasıdır.
  • Halkın 95%’i ülkenin finansal stabilizasyonu açısından USD’ın yararlı olduğunu düşünürken, bu anlamda BTC’nin faydalı olduğunu düşünenlerin yüzdesi sadece %1 civarındadır.

Bu noktaya kadar anket sonuçlarına bakıldığında, halkın genel olarak Bitcoin kararına sıcak bakmadığı açıkça görülmektedir. Buradan yola çıkarak El Salvador’un Bitcoin kararının, toplumun ihtiyaçları ve talepleri sonucunda gelen doğal bir akım/trend sonucundan çok Başkan Bukele’nin ve hükümetinin kendi tercihlerine bağlı olarak atılan bir adım olduğu görülmektedir. Kararın alınma sürecinde istişare sürecinin yürütülmemesi de bu tezi destekler niteliktedir.

Diğer taraftan, halkın Bitcoin kararına karşı olması, hükümetin kararının yanlış veya doğru olduğunu göstermemektedir. Bunu ilerleyen yıllardaki sonuçlara bakarak söyleyebileceğiz. Ancak halkın Bitcoin kullanma konusunda isteksiz olması, sürecin sağlıklı şekilde işlemesinin önündeki en büyük engel olarak gözükmektedir.

Halkın karara genel olarak karşı olduğunu yukarıdaki sonuçlardan gördük ve kararın Bukele’nin inisiyatifiyle alındığı sonucuna vardık. Şimdi ise, yine aynı anketin Bukele ve sistem ile ilgili sorularını ve vatandaşların cevaplarını inceleyelim:

  • Halkın %33’ü, Bukele’nin Bitcoin kararını alma sebebinin kişisel çıkarlarından kaynaklandığını düşünmektedir.
  • Halkın %40’ı, Bitcoin kararının sadece büyük şirketlere yarayacağını, sadece %13’ü ülke geneli için olumlu sonuçlar doğuracağını düşünmektedir.
  • Halkın Bitcoin kullanımını kolaylaştırma ve Bitcoin/USD dönüşümünün kolay olması amacıyla Bukele, hükümetin bir fon oluşturacağını ve işletmelerin BTC olarak aldıkları ödemelerin, hesaplarına USD olarak geçebileceğini duyurmuştu. Yani işletmelerin Bitcoin ile ödeme almak zorunda olduklarını ancak ödemeleri BTC olarak hesaplarına transfer etmek zorunda olmadıklarını açıkladı. Yapılan ankette, bu açıklamayla ilgili olarak katılımcıların %33.9’u açıklamayı anladığını, %20’si anlamadığını ve %44’ü yayını bile izlemediğini belirtmiştir. Anket, halkın hem konu ile olan ilgisiziliğini hem de finansal okur-yazarlık anlamında eksik olduğunu ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir
  • Sadece finansal okur-yazarlık anlamında değil Bitcoin özelinde de henüz geniş bir farkındalık olduğu söylenemez. Ankete katılan 65+ yaşındaki katılımcılar Bitcoin’in madeni bir para olduğunu, 30–55 yaş aralığındakiler madeni veya sanal bir para olduğunu, 18–29 yaş aralığındakiler ise sanal bir para birimi olduğunu belirtmişlerdir. Bu veriler, belki birçok ülke standardında normal karşılanabilir fakat Bitcoin’i yasal bir para birimi haline getiren bir ülkenin insanları için oldukça düşük bir farkındalık olarak nitelendirilmektedir.

Son olarak, protestolara farklı bir örnek olması açısından, muhalefet partisinin Bitcoin kararının iptaline yönelik açtığı dava önemlidir. Davayı muhalefet partisinin kazanması halinde Bitcoin tarihinin en önemli deneyimlerinden birini yaşamak şu an için mümkün olmayabilir.

Başkan Bukele’nin; kişisel çıkar veya benzeri bir düşünce ihtimalini bir kenara bırakarak, ülkenin dönüşümünü hedeflediği varsayımından yola çıkarsak, Bukele’nin sadece küresel finans için kritik bir testi gerçekleştirmediği, aynı zamanda önemli bir ticari atılım yaptığı da su götürmez bir gerçek olarak önümüze çıkmaktadır. Hükümetin, jeotermal enerjinin bir kısmını Bitcoin madenciliğine ayırmasıyla birlikte madencilikten elde edilen gelir, hem Bitcoin’in harcadığı elektriği hem de ithal edilen elektriğin bir kısmını ödeyebilir. Daha da önemlisi elde edilen Bitcoinler, merkezi ve merkeziyetsiz finans kuruluşlarında teminat olarak kullanılarak hükümetin ekstra kredi kaynaklarına erişmesini sağlayabilir. Aynı zamanda Bitcoin teminatı karşılığı kredi sistemini El Salvador hükümeti kendi vatandaşlarına da sunabilir. Texas merkezli bir madencilik şirketinin 30.000 madencilik cihazıyla günlük 2 milyon USD gelir elde ettiği düşünüldüğünde, El Salvador’un da alacağı yatırımlar ve kendi madencilik yatırımlarıyla birlikte önemli bir gelire kavuşması beklenebilir. Bu durumun gerçekleşmesi halinde anketteki olumsuz görüşlerin de tam tersi yönde değişmesi muhtemeldir.

El Salvador Rüzgarı

El Salvador’un Bitcoin kararı sonrasında, çevre ülkelerden de benzer çalışmaların yapıldığıyla ilgili haberler çıkmaya başladığı, örneğin çeşitli ülkelerin kongre üyeleri/senatörlerinin, yüksek ihtimalle sadece reklam değeri taşıdığı için bazı açıklamalar yaptığı ve teklifler sunduğu görülmektedir. Diğer taraftan, bu tekliflerin hiçbirisinin El Salvador’daki gibi yasallaşarak ciddi bir başarı elde etmediği söylenebilir.

Bu arada, çeşitli küresel finansal kuruluşların da El Salvador ile ilgili bildirdiği görüşler de dikkat çekmektedir. Aşağıda hem bu kuruluşların hem de ülkelerin görüş ve çalışmaları özetlenmiştir.

Kuruluşlar

  • Bukele Bitcoin kararını duyurduktan sonra, ülkenin halihazırda kredi görüşmeleri yürüttüğü IMF ile olan müzakerelerinin tehlikeye girebileceğine yönelik düşünceler oluştu. IMF, kararın makroekonomik finansal ve hukuki problemlere yol açabileceğiyle ilgili endişelerini bildirdi ve Başkan Bukele ile konu hakkında görüşeceklerini duyurdu. Hemen ardından JPMorgan da, Bitcoin kararının IMF ile görüşmeleri tehlikeye attığına dair görüş bildirdi.
  • IMF ve JPMorgan ile birlikte uluslararası bankacılık otoritesi BIS Başkanı Benoit Coeure, BIS olarak Bitcoin’i bir para birimi olarak değil spekülatif ve regülasyona ihtiyacı olan bir yatırım aracı olarak gördüklerini belirterek El Salvador’un kararı için ‘ilginç bir deney’ yorumunu yaptı.
  • Dünya Bankası, El Salvador’a Bitcoin kararı ile ilgili herhangi bir destek sağlamayacağını açıkladı.
  • Yukarıdaki olumsuz görüşlerin ardından Merkez Amerika Ekonomik Entegrasyon Bankası (Central American Bank for Economic Integration), El Salvador’a teknik destek sağlamak için ekip göndereceğini duyurarak Bitcoin kararını destekleyen önemli bir açıklama yaptı.
  • Derecelendirme kuruluşu Fitch, El Salvador’un Bitcoin kararı sonucunda, işletmelerin iki seçenekten birini seçmeye mecbur bırakıldığını, bu seçeneklerden ilkinin ödemeler sonucunda bakiyelerinde BTC saklamak, ikinci seçeneğin ise BTC olarak alınan ödemelerin hemen USD’ye çevrilmesi olduğunu belirtti. Birinci seçeneği, yani BTC olarak saklamayı tercih eden işletmelerin, Bitcoin’in volatilitesinden ötürü kredi puanlarında düşüş yaşayacağını ve sigorta şirketleri tarafından da risk puanlarının yükseleceği belirtildi.

Ülkeler

  • Meksika Federal Hükümetindeki Senatör Eduardo Murat Hinojosa, Meksika’nın Bitcoin adaptasyonunu başlatmak için teklif verileceğini duyurdu. Ancak sonrasında yeni bir gelişme olmadı. (8 Haziran)
  • Panamalı Kongre Üyesi Gabriel Silva, Bitcoin’in ülke içi adaptasyonunun sağlanması ve para birimi olarak kabulü için çalışma yürüttüğünü açıkladı. (16 Haziran)
  • Paraguaylı Kongre Üyesi Carlos Rejala, Bitcoin’in para birimi olarak kabulü ile değil ancak çeşitli regülasyonların tamamlanarak Paraguay’ı Bitcoin dostu bir ülkeye çevirmeyle ilgili bir teklif hazırladı.
  • Uruguay iktidarındaki koalisyon partilerinden National Party üyesi Juan Sartori, Bitcoin’in ülkede yasal bir ödeme aracı olarak kullanılması ve ticaretinin yapılabilmesi için çeşitli regülasyonları ve lisansları içeren bir yasa teklifi sundu. Teklif, El Salvador’daki gibi Bitcoin’i ülkenin yasal para birimi haline getirmiyor ancak mevcut hukuki altyapıya Bitcoin’in entegre edilerek ülke içi kullanımını sağlamayı amaçlıyor.
  • Arjantin Başkanı Alberto Fernandez, ülkenin kendi dijital parasının (CBDC) veya Bitcoin’in ülke içerisinde kullanımına karşı olmadığını ve bu fikri reddetmek için bir neden göremediğini belirtti. Başkan, Bitcoin’in enflasyona karşı önemli bir hedge aracı olarak kullanılabileceğini de ekledi. Arjantin, son yıllarda enflasyon nedeniyle ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Bitcoin’in uzun vadeli olarak sürekli artan değeri, enflasyonist ekonomileri dengelemek için Bitcoin’i ilgi çekici bir rezerv haline getiriyor. Buna karşın Arjantin Merkez Bankası Başkanı, Bitcoin’in gerçek bir finansal araç olmadığını ve kalıcı bir karlılık üretmediğini belirterek Başkan ile aynı fikirlere sahip olmadığını açıkladı.

ABD Vergi Dairesi (IRS)

Yukarıdaki örneklerden farklı olarak El Salvador’un Bitcoin kararı, IRS’nin Bitcoin ile ilgili sınıflandırmasında değişikliklere yol açarak ABD’liler için pek de hoş sonuçlar doğurmayabilir. Çünkü IRS, 2014 yılından beri Bitcoin’i bir mal/ mülk(property) statüsünde sınıflandırmakta ve ona göre vergilendirmektedir. Bir yıldan uzun süredir BTC sahibi olan kişilerin vergi oranları, bu sınıflandırma sayesinde daha da düşmektedir. Bitcoin’in bir para birimi olarak değil de bir mal/mülk olarak sınıflandırılmasının nedeni, Bitcoin’in IRS’nin gözettiği para birimi standartlarını karşılamamasıydı. Bu standartlar, El Salvador’un kararı sonrası, ilgili varlığın egemen bir otorite tarafından tanınarak kullanılması ve kredilendirilmesi ile sağlanmış olmaktadır. Bu da yakın bir gelecekte, BTC yatırımcıları için vergilendirme konusunda hoş olmayan sürprizler yaşanabileceğini göstermektedir.

BTC yatırımcıları için ABD’de kara para aklamayı ve terör finansmanını denetlemekle yükümlü finCEN, bir varlığın para birimi olması için, paranın basıldığı ülke içerisinde bir değişim aracı olarak kullanılmasını şart koşmaktadır. Hem IRS hem de finCEN tarafından bakıldığında Bitcoin, El Salvador’un kararı sonrasında artık para birimi standartlarını karşılayabilir niteliklere sahip gözükmektedir. Çünkü hem egemen bir otorite tarafından kabul edilmekte ve ülke içi değişim aracı olarak kullanılmasının önü açılmaktadır. Ayrıca finCEN’in gözettiği para basma gerekliliği de Bitcoin’in madencilik faaliyeti ile karşılanabilir.

Eski IRS Kıdemli Danışmanı Roger Brown, IRS’nin ‘’para basma’’ tanımını en dar anlamda kabul ettiğini yani bu kavramı, doğrudan darphane yoluyla paranın basılması olarak tanıdığını, bu nedenle de El Salvador’un Bitcoin madenciliğinin, IRS tarafından para basma olarak tanınma ihtimalinin zor olduğunu belirtmektedir. Brown, ayrıca El Salvador’un egemen bir otorite olarak Bitcoin’i kabul etmesinin IRS tarafında pek karşılık bulacağını da düşünmediğini belirterek, ancak AB gibi ana aktörlerin veya birçok küçük ülkenin Bitcoin’i kabul etmesi durumunda bu maddenin değişeceğine ihtimal verdiğini söylemektedir. IRS’nin Bitcoin ile ilgili tanım değişikliğine gitme ihtimali oluşsa da Brown, bu ihtimalin düşük olduğunu belirtmektedir. Ancak eğer bu düzenleme sonucunda IRS’nin vergi gelirlerinde önemli bir artış olacaksa, hem El Salvador saygıdeğer bir otorite olarak kabul edilebilir hem de Bitcoin madenciliği ‘’para basma’’ tanımı altında yorumlanabilir.

Sonuç olarak; 7 Eylül, sadece El Salvadorlular için Bitcoin’li bir güne uyanmaları anlamına gelmiyor, aynı zamanda ABD’liler için de önemli değişikliklere neden olabilecek bir tarih olarak takvimdeki yerini almış bulunuyor. Diğer ülkelerin ve kuruluşların olumsuz fikirlerinin ne yönde değişieceği bilinmese de El Salvador’un Bitcoin üzerinden hatırı sayılır bir gelir elde etmesi halinde ülkenin, ilk ‘’Bitcoin Ülkesi’’ olma yolunda ilerleme ihtimalinin oldukça güçlü olduğu söylenebilir. 7 Eylül ve sonrasındaki gelişmeler, neredeyse Ankara büyüklüğündeki bir ülkenin, belki de tüm küresel finans sistemini değiştirme yolunda atacağı adımları temsil edebileceği için oldukça yakından izlenmelidir.

Hazırlayan: Berkay Aybey

The opinions and comments expressed here belong to BV Crypto. BV Crypto cannot be held responsible for any financial transactions made on the basis of this post. Every investment and trading move involves risk. When making your decision, you should do your own research.

Berkay Aybey

Business Analyst